Coğrafya üzerine eğitim almış olan İlseven'in işlerinde, bu eğitimin etkisi görülmektedir. Çalışmalarının çoğunluğu soyut olsa da sanatçının doğanın tüm renklerini algılayışı, bunları kendi belleğinde yeniden dönüştürerek resim düzlemine aktarışı ve bazı noktalarda kullandığı geometrik desenler oldukça dikkat çekicidir. Aslında bizi coğrafi geçmişe götüren tam da bu geometrik desenlerdir. Tüm bunlar düşünüldüğünde sanatçının işleri, aslında doğanın da etkisiyle kendi iç dünyasının ve duygularının dışavurumu olarak değerlendirilebilir. Yine iç dünyasına bağlanabilecek bir diğer olgu da Kıbrıs'ta doğup büyümüş ve adanın güneyinden kuzeyine göç etmiş olan sanatçının bunu da resimlerine sıklıkla konu etmesidir. İlseven bire bir göç üzerine yapılmış işlerinin yanı sıra, koleksiyonda görebileceğimiz Barikat isimli işiyle de adanın bölünmüşlüğüne vurgu yapar. Resimlerinde sürekli göze çarpan, birbirini kesen çizgileri de gerek göç, gerekse sürekli bir yerlerde yolu kesişen insanla doğa ilişkisine bağlayabileceğimiz İlseven'in, bu çizgiler gibi harmanladığı ve bizi tabloların içine çeken renklerindeki canlılık da oldukça dikkat çekicidir.